Since we came to London, for our Paris travels we were
using EuroStar trains but today finally we experienced Dover-Calais ferries for
crossing the channel for a short trip. The London-Dover train (2 hours) +
Dover-Calais ferry (1,5 hour) system worked very well for us and the weather
also was very helpful for having a little “air de France”.
Calais surprised us
with its empty streets on a sunny Saturday. The 80’s music broadcast from the
loudspeakers at the empty but christmas decorated Place d’Armes was little bit
twilight zonish. The 55 metres high Calais Lighthouse visit with the accompanied
by the lighthouse guide was the best part of the day. Climbing 271 steps of this
lighthouse built in 1848, definitely worth.
At the end of the day, on the way
back, we were the only ferry passengers without carrying huge bags full of beer
cans, etc. and it was interesting to observe the amount of daily trade
circulation/activity of people between two ports.
Ohhh sefanız olsun kuzum. Feribotla püfür püfür seyahat etmek keyifli olmuştur.
YanıtlaSilDeniz fenerinde 271 basamak çıkmam sanırım ama fotoğrafa bayıldım. Asansör yaptıklarında ben de giderim :D
Sağol Depresif Ayucuğum, Manş Denizi'nin kış püfürü bizi biraz aştığından camlı bölümdeydik ama bu denizsiz Londra elinden sonra denize, dalgalara, martılara bakarak seyahat etmek iyi geldi.
YanıtlaSilDeniz fenerleri, tıpkı kapı pencereler, mezarlıklar gibi bizim yolculuklarda fotoğraflamayı sevdiğimiz şeylerden olduğundan hoplaya zıplaya tırmandık 271 basamağı. Kulağa çok gibi gelse de, aslında bir türkü çığırmalık sürede ulaşıveriyorsun yukarı kuzum :) .
271 basamak...dile kolay, göze güzel:) Biz Bodrum'lular içinse çooook yüksek.14 yıldır burada 6-8 m yüksekliği aşmadım desem anlaşılırım sanırım.Ya doğma büyüme Bodrum'lu olan eşim:( onun için 8 m bile çok yüksek...O kadar yüksekten etrafı seyreylemek her şeye rağmen güzel olurdu sanırım.
YanıtlaSilÖyle güzel, eski bir binanın içinde olunca insan o 271 basamağı nasıl çıktığını anlamıyor bile :) .
YanıtlaSilYazdıklarınız bana Bali'de oralı birinin verdiği ve çok hoşuma giden bir bilgiyi anımsattı. Burada hiçbir bina plamiye ağaçlarından daha yüksek değildir demişti, ne mutlu size diye düşünmüştüm. Siz de ne şanslısınız -nazar değmesin :) -Bodrum'da dev binaların gölgesi olmadan yaşadığınız için.
Keşke hep öyle kalabilse...Yazık ki şu aralar Bodrum'un bir çok yeri betonarmeye teslim olmakta.Ne kıyılar kaldı, ne de sit alanları.Ankara 'dan izin aldık diyen koşmaca geliyor ve inşaat izni olmayan yerlere betondan saraylarını 1 ayda yerleştiriyor.Ne şikayet kar ediyor ne başka bir çözüm.Durumlar tatsız anlayacağınız.
SilKesinlikle o basamakları bende çıkardım Cat :) nasıl heybetli bir Deniz Feneri. Ve çektiğiniz fotoğrafta muhteşem görünüyor, ben yapabilirsem ve izniniz olursa o fotoğrafın çıktısını almak istiyorum. Çok beğendim.
YanıtlaSilBu deniz fenerleri bana nedense hep yalnızlığımı hatırlatır :) Fırtına Avrupayı uçuruyor deyorlar aman diyeyim dikkat!
YanıtlaSilDaha önce de irili ufaklı denizfenerlerine çıkmıştık ama hâlâ kullanılır durumda olan bu kadar büyük bir tanesine ilk defa çıktık Aslı, çok güzeldi. Fotoğrafı beğenmene sevindik, çıktısını -gerçi biraz ufak ebatta olur ama- tabii ki alabilirsin :) .
YanıtlaSilBolat, hem yalnız, hem de sürekli alıp başını gidenlere bakıp duruyor ama kendi yerini bırakıp bir türlü gidemiyor değil mi o uzak diyarlara. "Bakakalırım giden geminin ardından..." şarkısı gelsin o zaman denizfenerlerine Ezginin Günlüğü'nden :) .
YanıtlaSilEvropa uçuyor, sel götürüyor ama bizim Londra ellerinde herşey ters olduğundan güneşli ve sakin bir hava var inşallah maaşallah :) . Biz de şaşırdık!